Şenkaya M. (Araştırmacı), Silahtar A., Tanırcan G., Kafadar Ö., Budakoğlu E., Oruç B.
Literatürde havza etkilerinin kuvvetli yer hareketi esnasında yapı hasarı üzerindeki etkisi sıklıkla vurgulansa da ülkemizde son birkaç yılda meydana gelen 2020 Samos depremi ve 2023 Kahramanmaraş deprem çiftlerinin sebep olduğu yapısal hasarlar bu durumun ivedilikle ele alınması gerektiğinin açık bir göstergesidir. Topoğrafik şartların etkisinde çoğunlukla havzalar üzerinde konumlanan şehir merkezlerinde bu etki oldukça yıkıcı sonuçlara neden olmaktadır. Adapazarı bölgesi ve yakın çevresinin tektoniği dünyanın en aktif fay sistemlerinden biri olan Kuzey Anadolu Fay (KAF) sistemi tarafından kontrol edilmektedir ve tarih boyunca oldukça fazla deprem etkinliğine maruz kalmıştır. Genç alüvyal sedimanlardan oluşan basenin havza etkilerini ortaya çıkarabilmek adına basenin gerçekçi bir şekilde modellenmesi bir gerekliliktir. Basende daha önce gerçekleştirilen araştırmalarda havzanın anakaya taban topoğrafyası gravite tabanlı çalışmalar ile araştırılmış olup dinamik zemin parametrelerin elde edilmesinde birincil öneme sahip örtü sedimanların ana kaya seviyesine kadar kayma dalgası hızının (Vs) belirlenmesi havzada daha önce herhangi çalışmaya konu edilmemiştir. Buna ek olarak basendeki sismik tehlike dağılımında doğrudan etkili Hendek Fayı uzanımının alüvyal çökelde izlenememesi havzadaki bir diğer önemli belirsizlik olarak karşımıza çıkmaktadır